15 Mart 2015 Pazar

Mimar Sinanın yapmış olduğu külliyeler hakkında kısa bir araştırma

Bundan önceki yazımda Mimar Sinan'a gelene kadar osmanlı mimarisi hakkında ayrıntılı bir biçimde olmasa da bilgi vermeye çalışmıştım.Bu yazımda ise Mimar Sinan tarafından yaptırılan külliyeler hakkında bilgi vermek amacı ile çalışma yaptım.Elbette bir makale gibi değil kısa bir bilgi şeklinde size anlatmaya çalışacağım.
   
Aslında öncelikle külliye nedir ne amaçla yapılır bunla başlayarak konuya girmemiz daha uygun olur.Külliye,başta dini olmak üzere çeşitli sosyal amaçları olan yapı topluluklarıdır.Külliye'yi oluşturan yapılar ise başta Cami olmak üzere medrese,şifahane,çeşme,hamamlar olmak üzere bu yapılardan oluşur külliyeler.Külliyeler rastgele seçilen yerlere yapılmaz külliyelerin yapıldıkları yerlere canlılık getirdiği için iskan edilecek yada kentsel gelişimin uygun olacakları yerlere yapılır.Sinanın yaptığı külliyeler konum olarak rastgele konulmamış kentin içi ve dıştan görünümü için uygun olan yerlere konulmuştur.Burada ise sinanın müthiş mimarlık dehasının yanında şehircilik bilgisi ve topoğrafya zekasını burada görmekteyiz.Çünkü bu eserler her açıdan rahat zengin perspektiflerle algılanabilmektedir.Gelin şimdi Mimar Sinan'ın yaptığı külliyelere bakalım.

              1) Haseki Külliyesi(1539)
Bu külliye haseki hürrem sultan için yaptırılmıştır.Mimar Sinanın mimarbaşı olduktan sonra yaptığı ilk büyük yapılar topluluğudur.Külliye cami,medrese.sıbyan mektebi,şifahane ve daha sonra yaptırılan imaret ile oluşmaktadır.Aşağıda yapının planını görmektesiniz.
                       
   
 Yukarıda gördüğünüz üzere cami ihtiyacı karşılamadığı için genişletilmiştir.Bu plandan yola çıkarak yapıların caminin etrafında toplanması şart olmadığı gibi geometrik bir düzen yani simetrik bir duruşun şart olmadığını görebilmekteyiz.

     2)Şehzade Külliyesi(1543-1548)
Şehzade külliyesi Kanuni Sultan Süleyman'ın vefat eden Mehmet için yaptırmış olduğu bir külliyedir.Külliye başta cami olma üzere medrese,imaret,tabhane,sıbyan mektebi,kervansaray bölümlerinden oluşmaktadır.Yukarıda değindiğim yapıların caminin etrafından bütünleşmesinin ve geometrik bir düzen olmasının şart olmadığını aşağıda ki planda daha rahat görülmektedir.
         
        
                  
 Şehzade külliyesini geçmeden önce türk mimarisine ayasofya'nın etkisi ile giren yarım kubbe'nin ilk önce yıkılan Eski Fatih Caminde kullanıldığı bunun iki kubbeli aşaması olan II.Beyazıt Caminde gördüğümüz ve artık klasikleşen ana kubbe'nin etrafına dört yarım kubbe'nin yapılmasının ilk örneğini Şehzade Külliyesinde görmekteyiz.

  3)Süleymaniye Külliyesi(1550-1557)
Süleymaniye Külliyesi Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır.Külliye istanbul yarım adasının en yüksek yeri üzerindedir.Külliye birçok istanbul ilçelerinden rahatlıkla algılanabilir.Külliye simetrik ve çok etkili bir kompozisyon ile hazırlanmıştır.Ayrıca külliye Osmanlı devletinin Fatih külliyesi ve Atik Valide külliyesi ile birlikte en büyük üç külliyeden biridir.Külliyede tekrar başta Cami olmak üzere Kanuni Sultan Süleyman türbesi,Hürrem Sultan türbesi,Sinan türbesi.dar-ül kurra,rabi medrese,salis medrese,evvel medrese,sani medrese,tıp medresesi,dar-ü şifa,imaret.tabhane,hamam,dar-ül hadis medresesi ve sıbyan mektebi olmak üzere 16 yapı tarafından oluşmaktadır.
                 

      

Mimar Sinanın yapmış olduğu külliyeler hakkında kısa bir araştırmamın devamı

4)Atik Valide Külliyesi(1570-79/83)-Üsküdar
III.Muratın annesi II.Selim'in karısı olan Nurbanu Sultan tarafından yaptırılmıştır.bu külliye Fatih külliyesi ve Süleymaniye külliyesi ile en büyük üç külliyeden biridir.Külliye cami,medrese,dar-ül hadis,tekke,sıbyan mektebi,tabhane,dar-üş şifa,imaret,kervansaray,hamam yapıları olmak üzere 10 bölümden oluşmaktadır.
                            
5)Sokullu külliyesi(1569)-Lüleburgaz
Külliye cami,medrese.dar-ül kurra,hamam,kervansaray,arasta.kervansaray olmak üzere 7 bölümden oluşmaktadır.
        


  6)Süleymaniye Külliyesi(1550-1554)-Şam

Külliye,cami,imaret,tabhane ve kervansaraydan oluşmaktadır.Daha sonra başka bir mimar tarafından medrese ve arasta eklenmiştir.
7)Sokullu(II.Selim) Külliyesi-(1574)-Hatay Payas
Külliye cami,medrese,mektep,tabhane,hamam,imaret,büyük bir arasta ve büyük bir kervansaraydan oluşan programı geniş bir külliyedir.
Arkadaşlar bu çalışmamda Mimar Sinan'ın yapmış olduğu külliyeler hakkında bilgi vermek istedim.
Bu çalışmayı yaparken kaynak olarak kullandığım kitap REHA GÜNAY'ın MİMAR SİNAN VE ESERLERİ olmuştur.
Herkese iyi çalışmalar dilerim.

14 Mart 2015 Cumartesi

Osmanlı devletinde mimar sinan öncesine kadar mimarlık sanatının durumu hakkında bilgi yazı:2

Sinan öncesi mimarlık sanatının gelişmesinde üç dönem vardır.Birinci dönem başkentlik yapmış olan Bursa döneminde ki mimari yapıları incelediğimizde Tek kubbeli,Çok kubbeli-çok ayaklı camiler ve bunların yanında kubbeli medreseler,türbeler,hamamlardan oluşan osmanlı mimarisinin bursa dönemi özellikleridir.
Edirne'nin başkent olmasından sonra bir süre daha bursa akımı devam etmiştir.II.Muratın yaptırmış olduğu Üç şerefeli cami ile birlikte artık bursa döneminin görülen özellikleri yerini yeni bir akımı öncelik etmiş olan bu camiye bırakmış oldu.Üç şerefeli cami için aslında erken osmanlı mimarinin bitişi klasik osmanlı mimarisinin başlangıcı olarak kabul edebiliriz.Bu caminin hangi özellikleri kendinden önceki eserlerden farklı olmasının sebebi ise kubbesinin altıgen bir dayanak sistemine oturması özellikle revaklı avlusunun olması ve dört minaresidir.
Yukarıda ki planı ile bu özelliklerinin daha rahat görebilirsiniz.
Edirne'nin başkent özelliğini istanbul'a bırakması ile türk mimarlığı için yeni bir dönem başladığını  söyle biliriz.Bunun nedeni ise Fatih Sultan Mehmetin istanbulu alması ile mimarları etkileyen Ayasofya yapısının güzelliği kubbesi özellikle ana kubbesinin önündeki yarım kubbeleri ile o zaman ki mimarları etkilemiştir.Aşağıda ki planda ana kubbesinin önünde ve arkasında ki yarım kubbeleri görebilirsiniz.
          
Ayasofya da ki bu yarım kubbeler 1776 depremine kadar ayakta olan eski fatih cami de ilk kez kulanılmıştı. Aşağıda da eski fatih camisinin planı yer almaktadır.
                                
Eski fatih cami'nin iki kubbeli aşaması olan II.Beyazıt camisinde görebiliriz.II.Beyazıt camisi ayasofyanın  bir kopyası değildir ancak tabi ki de ondan etkilenilmiştir
Mimar sinan dönemine kadar aslında gelişmekte olan ve bir kimlik oluşturulmuş bir osmanlı mimarisi görülmektedir.
Ben bu çalışmamda Mimar Sinan öncesi osmanlı mimarisini anlatmaya çalıştım.Elbette ayrıntılı bir çalışma yapmadım umarım yardımcı olmuşumdur.
Bu çalışmayı yaparken Sayın REHA GÜNAY'IN yazdığı Mimar Sinan ve Eserleri adlı kitaptan yardım alarak bu çalışmayı yaptım.
Herkese iyi çalışmalar dilerim.

Osmanlı devletinde mimar sinan öncesine kadar mimarlık sanatının durumu hakkında bilgi yazı:1

Sinan öncesine kadar mimarlık sanatına doğrudan giriş yapmadan önce osmanlı devletinin o zaman ki durumu ve hassa mimarlar ocağı hakkında bilgi vermek daha doğru olur.      
            1299 kuruluş yılından itibaren 1453 yılı istanbulun fethide dahil osmanlı devleti büyük bir alana yayılmış kanuni sultan süleyman dönemi 16.ve 17.yy larda en parlak dönemi geçirmiştir.Bu kadar uzun bir süre içinde osmanlı devletinde çok sayıda milletler,devletler katılmış ve çok kültürlü bir yapı meydana gelmiştir.Bu çok kültürlülünden hem etkilenilmiş hemde etkilemiştir ancak büyük ölçüde türk-islam kültürünü koruyabilmiştir.Osmanlı devletinin devlet olarak kaldığı süre boyunca mimarlık sanatında tarihe geçmiş büyük eserler kazandırmıştır.Osmanlı devletinde bu büyük eserler kazanmasında devletin ekonomik gücü,adalet kavramının sağlam olabilmesi,iyi bir yönetim ve bence de osmanlı devletinin son yıllarına kadar ayakta kalabilmesinde ki en önemli görüşlerinden olan rasyonel dünya görüşüne sahip olabilmesidir                                                                                           Osmanlı devletinde ki padişahlar anneleri,padişahlar,eşleri,şehzadeler,büyük devlet adamları,onların eşleri ve bazı durumu iyi olan osmanlı vatandaşları kendilerine hayır ve topluma hayır sağlamak için bir çok eserler kazandırılmıştır.Bu eserlerin kazanılması vakıf yolları ile olmuştur.Oluşan eserleri yapan mimarlar Hassa Mimarlık Örgütüne bağlı idi. Hassa mimarlar ocağı saraya bağlı olan bir mimarlık örgütüdür.Bu ocağın görevi devletin bütün mimarlık,şehircilik.mühendislik.şehirin alt yapısı,kente su sağlanmasından mimarlara ve çalışanlara denetleme,ücretini verme yapı kurallarından,izinlerinden hassa mimarlar ocağı sorumlu idi.En eski hassa mimarlar ocağının baş mimarı Alaüddindir.Bu ocak Mimar Sinan döneminde daha da gelişmiştir.Bu ocak 350 yıl kadar devam etmiştir.

8 Mart 2015 Pazar

Sanat nedir? ve Sanatı kutsal yapan şeyler nelerdir?

Öncelikle ilk yazımda sanat nedir? sorusuna yönelik bir çalışma yapmak istedim.Geşmişden günümüze kadar sanatçıların filozofların kendi düşüncelerini söylediği ancak üzerinde netleşemediği bir kavram.Aslından sanatın bu nedenli kutsal olabilmesinin nedeni budur.Çünkü insanlık tarihi içinde çoğu şeyde bir tanıma ortak bir açıklama getirdiği halde sanat üzerinde kesin yargılara varlıcak bir sonuç olmadı ve insalıgın bitiş sürecine kadar bir sonuçda getiremeyecekdir.Sanatın hayatımızda ki yerine bakdığımızda bunu her yerde görebilmekteyiz.Bunların başında dini yaşantımızda gündelik işlerimizde evlerimizde çalıştıgımız yerde sokaklarda bunları görebilmemiz çok açıkça mümkündür.Konuya şu şekide devam etmek istiyorum arkadaşlar dini tercihlerimiz ne olursa olsun sanatda dinin ayrılmaz bir  parçası olmusdur.Elbette bazı dinlerde sanata bir sınır getirilmişdir ancak dinin yani manevi yaşantımızın dışa vurumu sanat ile gösterilir.Eskiden insanların güneşe yıldırıma inanmaları bunları mağara duvarlarına tasvir etmesi roma döneminde ki (burada yanlışımda olabilir)insanların kendilerini çeşitli tanrılarına inandırmaları ve bunun sonuçunda birbirinden güzel onları tasvir ettikleri heykeller yani muhteşem sanat eserleri ortaya çıkarmaktadır.Biraz daha günümüze yaklaşınca insanların çeşitli araçlarla yaptığı heykeller de sanatın birer örnekleridir.Örneğin hristiyanların yapmış oldukları kliseler özellikle çok açık sanat değeri yüksek olan yapılardar.Müslümanların yaptıkları özelikle camilerde ki estetik uyum minarelerin konumu şerefe altlarında ki mükemmel süslemeler camii içinde ki süslemeleri mihrap ve minberlerde ki süslemeleri camide ki çini örnekleri ki bunlar birer sanat dalının müthiş bir parçalarıdır yani arkadaşlar sanat kavramı hayatımızın insanlığın en başında beri birer parçası olduğu halde üzerinde ortak  nesnel bir kavrama varılabilmiş değildir.İşde bu sanatı kutsal yapan şey ise budur...                              Sanat nedir?ve Sanatı kutsal yapan şeyler nelerdir? bu sorulara kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim.